Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
- It's all about sentences. Not words.
Altı çizili sözcükleri düzeltin.
- Correct the underlined words.
Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
- A lot of English words are derived from Latin.
Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
- 80% of all English words come from other languages.
Kelimeler düşünceleri ifade eder.
- Words express thoughts.
Bu kelimeleri silginle sil.
- Rub out these words with your eraser.
Onlar lafı ağzıma tıkıyorlar.
- They put words in my mouth.
Tom'un ettiği laflar kendi ayağına dolandı.
- Tom's words came back to bite him.
O, Ben'in sözlerine inanmadı.
- He didn't believe Ben's words.
Onun sözleri tamamen anlamsızdı.
- Her words were completely meaningless.